YENİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI BAŞLARKEN 

     2024 - 2025 Eğitim ve Öğretim yılının ilk zili yarın sabah çalıyor. Öğrenme yoluculuğumuzun çok çeşitli ve birbirinden farklı alanlarda devam ettiği yaz tatilini geride bırakıyoruz. Sevgili Öğrencilerimizi, arkadaşları ve öğretmenkleri ile yeniden buluşturmak için yarın sabah çalacak ilk ders için hepimiz çok heycanlıyız. 

    Her eğitim öğretim yılı yaklaştığında bazı öğrencilerde ve ailelerinde bir endişe başlar. Çocuğuma iyi bir okul, iyi bir öğretmen, iyi bir sınıf bulabilecek miyim?  Ya çocuğum zayıf getirirse endişesidir bu. Peki bu endişelerimizde yeterince haklı mıyız, yoksa çok mu abartıyoruz.  Makaleyi baştan sona okuma zahmetinde bulunursanız, bir takım endişelerinizde pek te haklı olmadığınızı ve biraz da kendinizden kaynaklanan eksiklikleri görmüş olacaksınız.

     Kıymetli veliler, yapılabilecek bazı işlerde sizlere de büyük sorumluluklar düşmektedir. Şunu kesin olarak belirtmek gerekir ki, ev çocuklar için eğitimin ve disiplinin verildiği en iyi okuldur. Evin dışında alınan eğitim ve öğretim çocuğun ailede aldığı eğitimi tamamlayan bir parçadır. Gençliğin yetişmesinde yaşadığı ailenin önemi çok büyüktür. Aile, kişinin hayatında doğal bir eğitim yuvasıdır. Türkiye’nin ümidi annelerdedir. Çocuklara gerekli terbiye ve eğitimi evde genellikle annesi vermektedir. Böyle olunca aile toplumun en önemli unsuru oluyor. Düzenli ve huzurlu bir ailenin oluşturduğu toplumda doğal olarak huzurlu ve gelişmiş olacaktır.

      Sevgili Anne ve Babalar, Çocuklarınıza anne ve babaya itaati, büyüklerini saymayı, küçüklerini sevmeyi, düşküne ve mazluma merhamet etmeyi, göreve bağlılığı, yasalara uymayı, sorumluluk duygusunu ve her şeyden önemlisi vatan ve millet sevgisinin gelişmesi için iyi bir eğitim vermeniz sizlerin asli görevlerinizdir. Kurumların kuralları olmazsa olmazlarıdır. Toplum içinde öğrencilerimizin nasıl davranacaklarını öğretiniz. 

     Başarılarımızın gerçek mimarları, vefakâr ve cefakâr saygı değer öğretmen arkadaşlarım,

     Sizler olmazsanız eğitim öğretim kervanı yürümez. Siz değerli meslektaşlarımın omuzlarındaki yükün ağırlığını da biliyorum. Sizlere emanet edilen körpe yavrularımızı nasıl bulmak istiyorsanız öylece şekillendiriniz. Eğer saygı istiyorsanız sevgi ekiniz. Düşmanlık ve nankörlük istiyorsanız nefreti ekiniz. Bu karar tamamen sizin insafınıza kalmış bir şeydir. Yarının dünyasına yön verecek nesiller sizlerin eseri olacaktır. Eğer kötü giden ve sürekli şikâyet edilen bir durum varsa sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlular, yaptığı hatalarının asla telafisi olmayan eğitimciler ve eğitim camiasıdır.

      Sevgili Öğrenciler,

     Şu bir gerçek ki, sizler bizim varlık sebebimizsiniz. Sizler için de birkaç söz söylemek istiyorum. Çalışmak insanın gerçek terbiyesidir. Tembellik ise, hem vücuda, hem de bilince zarar verir. Üretmeden insan hayatında gelişme ve huzur sağlanması imkânsızdır. Tembel insan yaşamdan zevk alamaz. Onlar için her şey bir zorluktur. Oysa en büyük zorluklar, onlarla karşılaşmak istemediğimiz yerlerdedir. Aşmak istediğiniz zorluklar karşısında güvenli ve güçlü olmasını bilmelisiniz. Her nesil kendi yükünü taşımak, kendi dönemine has tehlikeleri savuşturmak ve çeşitli tecrübelerden geçmek zorundadır.

    Sevgili Öğrenciler,

     Başarının anası babası çoktur, başarısızlık ise yetimdir. İstediğiniz sonuçları elde edemediğinizde, kendiniz de olmak üzere hiç kimseye neden göstermeyiniz. Çünkü mazeretler sadece sorumluluktan kaçma senaryolarıdır. Kaybedecek kadar büyük değilsen, kazanacak kadar da büyük değilsindir. Geçmişinde büyük bir başarısızlığın yoksa bu başarmak için ciddi bir girişimde bulunmadınız demektir. Ampulü icat eden Thomas Edishon, yaptığı 5000 deney de olumsuz sonuçlanınca, birisi demiş ki; 5000 tane deney yaptınız ama hepsi başarısız. Yine denemeye devam edecek misiniz? deyince. Edishun un cevabı çok dikkat çekicidir: 5000 tane denemede ampulün nasıl yanmayacağını ispat etmiş bulunuyorum. Bu sonuçsuz denemeler bile bizi bir başarıya götürüyor.

    Sevgili Öğrenciler,

    Olaylara bakış açınız çok önemlidir. Nasıl görmek istiyorsanız öyle bakarsınız. Başarısızlık, başaramamış olmak demektir. Başka hiçbir şansın kalmadı ya da istediklerine sahip olamayacaksın demek değildir. Yine başarısızlık bir işe yaramaz olduğun anlamına da gelmez. Başarısızlığı kendinle bütünleştirme yeter. Başarısızlık bir son değil, yoldan biraz sapmadır. Başarısızlık engelini aşabilir ya da hayatınızın sonuna kadar onun dibinde yaşayabilirsiniz. Bu konuda vereceğiniz karar size ait olacaktır. Karşınıza ne çıkarsa çıksın, cesaretsizliğe ve ümitsizliğe teslim olmayın. Kimsenin hayallerinizi çalmasına asla izin vermeyin.

   Bundan sonra hayatınızı garantiye almak için bir takım riskler almak zorundasınız. Yirmi yıl sonra yaptıklarınızdan çok yapmadıklarınız için pişmanlık duyarsınız. İşte bu yüzden en büyük yalanlar kendinize karşı söylediğiniz yalanlardır. Eğitim öğretim sürecinde bazı derslerin not karşılığı sizi başarısız gösterebilir. Sırf bu nedenden hayatı çekilmez ve yaşanmaz yapmanız gerekmez. Siz neye hazırsanız, o da sizin için hazırdır. Kendinize dürüst olun ve insanları sevin. İnsanlara ve size değer verenlere güvenin gerisi kolay gelecektir.

   Saygı ve sevgilerimle….

     Mehmet Ali KURU

      Okul Müdürü

   İlahiyatçı- Eğitimci

     ÇORUM